7 Mayıs 2011 Cumartesi

RHEINFALL - THE RHINE FALLS - REN ŞELALESİ (İSVİÇRE)

 Geçen haftasonu gittiğim bu yeri ancak yazabiliyorum. Aferin bana.
Bu doğa harikası yere ulaşım bizim için çok kolay oldu, çünkü gittiğimiz Pfulendorf köyüne yarım saatlik mesafede. Ancak İsviçre sınırından geçerken otobanı kullanabilmek için 30€ bayılıp pul almanız gerekiyor. Pulu almak yetmiyor, ön caşda uygun görülmüş yerlerden birine yapıştırmanız gerekiyor. Yapıştırmazsanız da geçerli sayılmıyor ve bir daha pul almanız gerekiyor. Geçerliliği 1 yıl. Yani pulu alıp, ben buna 30€ verdim deyip suyunu çıkarana kadar İsviçre'ye girip çıkabilirsiniz :)

Ren (Rhein) nehrini çoğumuz duymuşuzdur sanırım. İsviçre Alplerinden doğup (başka bir yerin Alp'i var mı? bilen varsa bana yazsın lütfen), 1230 km yol katedip Rotterdam'dan denize dökülüyor. Daha önce Rotterdam'dan geçerken denizin girinti yaptığını düşündüğüm "şey" aslında Ren Nehriymiş :) Zahmet edip bi harita açıp baksaydım da görebilirdim sanırım ama böyle öğrenmek de keyifli. 

Rheinfall, İsviçre'nin Schaffhausen şehrinin Neuhausen bilgesinde bulunuyor. Su 25m.'den, saniyede 207.870 litre dökülüyor (bu mevsimde). Suyun çağıl çağıl döküldüğü bu yere turistik tesis yapmışlar. Rheinfall'a iki noktadan girip dolaşabiliyorsunuz. Girişlerden birindeki otopark ücretli, diğeri ücretsiz. Tabiki navigasyon cihazımız bizi paralı otoparka götürdü. Otopark parası vermeye ne kadar bayıldığımızı biliyor kendisi... Günün sonuna kadar bu bize çok normal geldi. Rheinfall'a giriş ücretsiz. Yürümek için uzun ve güzel bir parkuru var. Suyun çağıldadığı yerde, yakından bakayım derseniz bilet alıp balkonlara iniyorsunuz. 3-5€ civarında birşey ödüyorsunuz bilete. Suyun o coşkun akışını görmek sizi kesmediyse, bi de ben suyun ortasındaki kayalara çıkayım, akıntıya kapılayım derseniz o da var. Gün boyunca suyun etrafında dolandığım için Rhein artık beynimde çağıldamaya başlamıştı. Bu sebepten o güzel, iki kaya parçasına uzaktan bakmayı tercih ettim ben. Güney Almanya tarafına giderseniz bir o bahsettiğim kanatçıya (Jilmensee'de - İlmenzi diye okunuyormuş- olduğunu öğrendim), bir de Rheinfall'a gitmenizi ısrarla öneririm. 

Gittiğim yerlerden mutlaka hatıra birşeyler alırım, magnet ve kupa özellikle. Bizim girdiğimiz kapıda ve biraz daha ilerisinde hediyelik eşya satan iki dükkan vardı. Baktık fahiş fiyattan satıyorlar, dedik ki şehir merkezine iner oradan alırız. Bu arada dolaşırken ikinci girişi ve oradaki dükkanı da gördük. Turumuzu tamamladıktan sonra şehir merkezine gitmek üzere yola çıktık. 


Veee tanıdık bir isim gördük. Migros. Migros'un bulunduğu yer meğer Neuhausen'in merkeziymiş. Köy kahvesini andıran birkaç cafeden başka hiçbir yer yoktu. Bu arada hava hızla kapamaya başladı ve her an yağdı yağacak. O zaman dedik diğer kapıya gidelim, oradan alalım. Gittik, sağolsunlar orasıda fahiş fiyatla satıyor ama ilk gördüğüm yerdeki kadar güzel değiller. Çıktık ilk gittiğimiz kapıya gidelim dedik. Kapılar arası bir gidiş - geliş sözkonusu. Yolda bir sağanak başladı ama tarifi mümkün olmayan bir sağanak. Yine aynı nokataya döndük. Bir magnet bile alamamış olmanın verdiği bir sıkıntı ile o yağmurda koşarak ilk dükkana gittik ama kapanmış. İçeride hesap kitap yapılıyor. Kapıyı açmamakta ısrarlılar. Koşarak diğer dükkana gittik, tam kapanıyorduki biz içeri daldık. Neyseki bir magnet ve kupam oldu. Arabaya döndüğümüzde sudan çıkmış sıçan şeklindeydik. Bundan çıkan sonuç ne? (aslında ben bu sonucu daha önce çıkarmıştım başka mekanlarda ama demekki yeterince anlamamışım) Bir şey görüp beğendiyesen alacaksın. Öyle bizim gibi cinlik yapmaya kalkmayacaksın.

Hoşça kalın cicilerim!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder