20 Nisan 2011 Çarşamba

BAY YANLIŞ VE DOĞRU AHMET

Hepimiz hatırlıyor muyuz Bay Yanlış ve Doğru Ahmet'i? 80'lerde TRT de seyrederdik bu muhteşem ikiliyi. Karşıdan karşıya geçerken önce sola, sonra sağa ve sonra tekrar sola bakın diye kendini yırtardı Doğru Ahmet. Ne bileyim birden trafikten bahsetmek geldi içimden.

* Trafikte yeşil yansın geçelim diye beklerken, yeşil yandığında hala duruyorsanız kimse kornaya basmıyor. Az biraz sabrediyor insanlar.
Bizim memlekette sarı yandığında hala duruyorsanız kıyamet kopuyor. Birgün bu yüzden karakolluk olacağım.

* Yayasınız, yola adım attınız. Hiç düşünmeden, sağa sola bakmadan karşıya geçebilirsiniz. (Paris için geçerli olduğunu düşünmüyorum)
Bizim memlekette, ışık yayaya yeşil yandığında bile karşıdan karşıya geçerken düşünmeniz gerekir. Döndüğümüz zaman çarpılmasak bari.

* Hız sınırlarına dikkat etmek gerekiyor. Okul ve ibadet yerleri çevresinde 30km sınır var. Diyelimki siz 30'la değil 60'la gidiyorsunuz ve radara yakalandınız. Sınırı geçtiğiniz ilk 10km için 10€, sonraki her 1 km için 10€. Yaniiiii, çok şık bir trafik cezası sizi bekliyor.
Bizde de ceza var ancak bu kadar katlanarak gittiğini sanmıyorum.

* Işıklı kavşaklarda (döner kavşak olmayan dört yollarda), sola dönüş ile düz geçiş için aynı ışık kullanılıyor. Yani sola dönecek olana bir ışık düz gidecek olana ayrı bir ışık yanmıyor. Bu nedenle, eğer siz sola dönecekseniz ve karşıdaki de düz geçecekse, karşıya öncelik vermek gerekiyor. Yoksa istenmeyen sonuçlarla karşılaşabiliriz.
Bazen bizdeki sistemi seviyorum :)

* Veee sellektör yapmak. Burada ota boka sellektör yapılmıyor. Sellektör yapıyorsanız birine yol veriyorsunuz anlamını taşıyor. Ben bunu öğrenmeden önce bir kamyon şöförüne epey bi saymış sövmüştüm. Meğer adamcağız bana yol vermek için sellektör yaparmış. Cehalet işte :)
Bizdeki sellektör yapma anlayışını hiç anlatmayayım.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.

1 yorum:

  1. Ben de geçenlerde nasılsa Avrupa'dayım, yola adımımı attım mı arabalar durmak zorunda diye düşünerek bir grup yayayla rahatça karşıdan karşıya geçmeye çalışırken, bir motor sesiyle kafamı çevirdim ki şöför bizi görünce gazı köklemiş. Hemen hatırladım ki ilk geldiğimizde üniversitede yapılan tanıtım konuşmasında "Manchester diğer Avrupa kentlerine benzemez. Arabalar sizi karşıdan karşıya geçerken görürlerse yönlerini size çevirip, hızlanırlar. Ona göre" demişlerdi. İşte kibar Britonlar. Ülkemi özlemeyeyim diye neredeyse pazartesi sabahları İstiklal Marşını okuyacaklar.

    YanıtlaSil