25 Nisan 2011 Pazartesi

MASTIR ŞEF, SUCUKLU YUMURTA VE MİSAFİR (!) AYŞENUR

Master Chef programı başladığından beri çeşitli TV programlarında, özellikle Okan Bayülgen'de çok bahsini duyar olduk. Birkaç defa da seyretmeye çalıştığımı itiraf etmek istiyorum. En son seyrettiğimden aklımda kalan, masada yemek yerken insan gibi davranmamız , yani öyle kaşığı gırtlağımıza kadar sokmamamız gerektiği. Hadi soktuk diyelim çorbayı öyle ağzımıza döker gibi içmemeliymişiz. Fransızlar kaşığın ucuyla, İngilizler ve Amerikalılar kaşığın yanıyla kibarca içermiş çorbalarını. Benim aklımda bu kaldı çünkü o esnada aklıma, biz kaşığa nasıl muamele ediyoruz sorusu takıldı. Her neyse, konumuz insanı ifrit eden bu Master Chef ekibi değil elbette. Bizim evdeki mastır şef Seçkin Paşa!

Geçtiğimiz pazar sabah kahvıltısında, Seçkin Paşa bize patatesli, rende kaşarlı, sucuklu yumurta yaptı. Tabiki mastır şef olduğu için bu kadar çok malzemeli ''birşey'' yedik. Zira sucuklu yumurta diyerek olayı basitleştirmek istemiyorum :) Paşa'm şaheserini icra ederken bizde Ayşenur'la kahvaltıyı hazırlayıp beklemeye başladık. (Bu arada şunu belirtmek istiyorum, buradaki arkadaşlarımız Ayşenur'un 6 ay için Belçika'ya geldiğini ve haftasonlarında görüşeceğimizi biliyorlar ve sorarken ''misafiriniz geldi mi?'' diyorlar.) Nihayet hazır olan sucuklu yumurta aleyisselamı tabiki mastır Paşa tabaklarımıza servis etti, zira biz maraba takımı tavadan yemeye kalkıp o şaheseri mahvedebilirdik. Zaten ne İngiliz ne Fransız olmadığımız için kaşığın neresini ağzımıza sokacağımızı düşünmekle meşgulken, Paşa'm, tavadan yiyerek daha da korkunçlaşmamızı engelledi. Ayşenur'un tabağına servis yaparken '' abi bunun sucuğu az oldu sanırım'' diye Paşa'ya çıkışmak cesaretini gösterdi bizim misafir(!)  :))) Sanırım artık misafirliği (!) bitmiş olacak ki tabaktaki sucuk miktarından hoşnutsuz kaldı Ayşenur :)))))

Biz Ayşenur'u böyle seviyoruz ve haftasonları kendisiyle vakit geçirmekten keyif alıyoruz...

2 yorum:

  1. hocam başka misafirleriniz de gelmeye başladıkça onlarda beni tanıyıp adımı öğreneceklerdir, zira bende arkadaşlarınızın yanında elimden geldiğince misafir gibi davranmaya çalıştım :D hem tabii artık misafirliğim kalmadı, kaç oldu şurda ülke dışına çıktığımız ne demişler "insanı tatilde tanırsın" :D

    YanıtlaSil
  2. bence mastır paşa bey ayşenur'un ağzına o yumurta şaheserini yaptığı spatula (vb aletle) yabıştırsaydı bir tane, ayşenur sucuğa doyardı. (pardon daha yeni kalktım ve kahvaltı etmedim de. yağda yumurtanın ulaştığı bu zirvenin böyle hafife alınması beni biraz hassaslaştırdı)

    İngiliz tarzı çorba içmeye gelince; şu anda elimizdeki tek Britolog olarak belirtmeliyim ki evet doğrudur, İngiliz halkı kibardır, soğuktur, sevecendir. Fakaaat, burada öyle ingilizler tanıdım ki yemek yerken kaşığı vücutlarındaki doğru deliğe isabet ettirmeleri bile kişisel bir başarı hikayesi olarak oprah şov'da izlenebilir...

    YanıtlaSil