29 Mart 2011 Salı

ÖKÜZ

Öküz üzerine ne yazılabilir diye düşündünüz değil mi?

Efenim kendimce spor yapmaya çalışıyorum zaman zaman. Geçenlerde ''çevremizi tanıyalım'' amaçlı bir akşamüstü koşusuna çıktım. Girdim bir sokaktan, yüreğimin götürdüğü yere doğru gidiyorum. Çok iyi bir koşucu olduğum söylenemez ama uchideshi zamanlarından kalan bir alışkanlık. Neyse, güzel güzel evlerin arasından kıvrıla kıvrıla , kah baharın güzel kokularıyla, kah baharın gerektirdiği tarımsal hazırlıkların yoğun gübre kokusu eşliğinde koşarken kendi kendime ''oh ne iyi yaptım'' dedim. Bir zaman sonra karşıda bir büyükbaş çiftliği göründü. Büyükbaşlar da baharın gelmesinden çok mutlu bizler gibi. Böööyle yayılmışlar çayıra çimene, yarısı otluyor, yarısı geviş getiriyor, bır kısmıda etrafı izliyor. Takılyorlar kendilerince işte. Oralarda gezen bir de köpek kardeş var :) Beni tanıyanlar bilirler hayvanları çok severim, hele kedi köpek için deli olurum. Aklımdan acaba bu köpek beni kovalar mı diye geçirdim. Kovalarsa çöker otururum diyede bir formül ürettim. Bilmem ne kadar doğru. Şehir efsanesi mi yoksa gerçekten işe yarıyor mu anlamak için iyi bir fırsattı aslında. Baktım hayvancık kendi halinde sağı solu koklayarak geziniyor. Büyükbaşların bekçisi olsa gerek kendisi. Devam ettim koşmaya. Bu arada büyükbaşlardan bir tanesi, öküz kardeş, yolun kenarına gelmiş etrafı izliyor. Yolla çiftliği ayıran tek şey ise yalnızca 40 cm yüksekliğinde, tek telden oluşan bir ''şey''. Bu sefer de aklımdan ''hahahaha öküzün trene baktığı gibi bakıyor ifadesi ne kadar doğruymuş'' diye geçirirken sol yanımdan gelen bir böğürtü duydum. Kafamı bir çevirdimki o ne?!!! Öküz koşmaya başlamış arkamdan. Hem koşuyor hem böğürüyor. Hah! dedim bir bu eksikti. Şimdi bunun karşısında çöküp otursan ne, ezer. Koş Banu dedim, koş yoksa telin üzerinden atlayıp geliverecek yanına. Bu arada çiftliğin sahibi izlediyse bu durumu epey eğlenmiştir sanırım. Neyse bende karşı kaldırıma geçerek kurtuldum kendisinden. Hiçbir şey olmamış gibi geldiğim yoldan koşarak geri döndüm.

Eve geldim bir süre sonra Seçkin aradı. Ben tabi kendisine ''beni öküzün teki kovaladı'' deyince, '' nası yaaa, kim o?'' diyerek hayvanı kişileştirdi, beni bitirdi.

İşte böyle. Neymiş yol kenarında öküz varsa hayvana doğru koşmayacağız, karşı kaldırımdan sakin sakin yolumuza devam edeceğiz.

2 yorum:

  1. Hocam siz öküz deyince iki ayaklı bir wallon magandası bekliyordum ki acıyacaktım 'hayvana', böylesi herkes için daha hayırlı olmuş.

    YanıtlaSil
  2. bu sanırım "Jo kim?" sorusu gibi bir etki yaratmış olmalı.

    YanıtlaSil