16 Mart 2011 Çarşamba

ÇOCUKLARLA RESTORAN VE AVM'LERDE

Bizim topraklarda çocuklarla bir yere gidildiği zaman, ya o alışveriş ya da yediği o yemek çoğunlukla anneye zehir zıkkım olur. Neden? Çünkü anne çocuğun peşinde dolanmaktan bitap düşer, sinirleri bozulur, üstüne birde kocayla kavga eder. Oysaki koca gerektiği gibi çocukla ilgilenmiş olsaydı bunlar olmazdı diye düşünür. Tüm bunlar olurken sağı solu çekiştirilen çocuk canı yandığı için ağlamaya, etrafda bu durumu izlemeye başlar. Yani bu böyle tatsız şekilde sürer gider. 

Burada, Belçika topraklarında çocuğuyla alışverişe giden bir anne ne yapıyor? Çocuğu mekana salıyor sonra giderken topluyor. Bu arada çocuk yerlerde yuvarlanıyor, kendince uygun olan şeyleri ağzına sokuyor, yerleri yalıyor. Mağazadaki eşyaları yerlere saçıyor ve oynuyor. Bu durumdan ne mağaza çalışanları ne de  anne baba rahatsız oluyor. ''onu elleme'',''o ayakkabıyı ağzına sokma'', ''çocuğum yerden kalksana'', '' bir daha seni getirirsem iki olsun'' gibi konuşmalar olmadığı gibi elindeki ıslak mendille çocuğunu yıkamaya çalışan anneler de yok. Herkes mutlu yani anlayacağınız.

Birde bunun tuvalet versiyonu var, tahmin edersiniz. Bizde hep beraber tuvalete gidilir, çocuk ellerini her hangi bir yere değdirmeden çiş, kaka ne geldiyse yaptırılır ve hızla tuvaletten çıkartılır. E pis tabi, oyalanmanın çok da anlamı yok doğal olarak. Oysaki burada, çocuklar pislik konusunda da özgürler. Klozete hoplayıp çıkabilecek boya gelmiş çocuklar için annenin tuvaletteki görevi çoğunlukla bitiyor. Hoplayıp çıkabilecekten kastım, çocuğun klozetin oturağına tutunup çıkmaya çalışması. Bu noktada karşılatığım bir olayı anlatmak istiyorum. Zaten bütün bu girizgah bunu anlatabilmek içindi :)) hahaha... Brocante gezdikten sonra tuvaletinden ve süper olmayan kahvesinden yararlanmak üzere pazarın heşen dibindeki Mc Donald's'a gittik. Seçkin kahve sırasına ben tuvalet sırasına girdim. Bu arada şunu belirtmek istiyorum bizim memlekette olduğu gibi öyle bir tuvalete girip çıkıp gideyim diyemiyorsunuz, tuvaletlerin girişinde girmeniz gereken bir kod numarası var. Bu kodu edinebilmek için birşey almanız gerekiyor, bu arada hala altınıza işemediyseniz eğer elinize tutuşturdukları fişteki kodu kapıdaki cihaza girip tuvaletin kapısını açabiliyorsunuz. Bara falan giderseniz bozukluklar yanınızda olsun orası da paralı, AVM'lerdeki WClerde :) Her neyse olayımıza geri dönelim.  Bu seferki Mc Donald's kapılarını halka açmış bir tanesi idi. Hemen sıraya girdim, beklemeye başladım. Bu arada ortalık çocuk dolu, koşturup duruyorlar. Ben beklerken iki kardeş geldi, biri 5 biride 4 sanırım. Tam sıra bana gelecekken boşalan tuvalete koşarak ikisi birden girip kapıyı da kitlediler. Çocuk tabi yazık beklemesinler dedim içimden. Bu sırada kapının dışından anneleri seslendi artık ne dediyse, ama tuvaletin olduğu yere gelmeyip restoran kısmında beklemeyi tercih etti. Bu arada tuvalete giren iki kardeşten eğlendiklerini tahmin ettiğim sesler gelmeye başladı. Sırayla tuvaletlerini yapıyorlar ama biri yaparken diğeri yerlerde sürünüyor falan. Yandaki tuvalet boşaldı, sıramı kaptırmadan hemen girdim (detaylara gerek yok), tam çıkıcam aşağıya doğru bir baktım aşağıdan da biri bana bakıyor. Çocuklardan bir tanesi tuvalette yere yatmış, yan tarafta ne var diye merak etmiş sanırım, kafayı uzatmış bana bakıyor. Artık suratımda nasıl bir ifade varsa çocukcağızın merakı çok kısa sürdü. Ben çıktım, ellerimi yıkadım, cihazda kuruttum ve çocuklar hal içerde oynuyorlardı. Anne mi? O hala kapının önünde -ama artık biraz sinirlenmiş beklemekten- bekliyordu.


Konunun özeti, Belçika'da çocuklar 4 - 5 yaşlarında tek başlarına tuvalete gidebiliyorlar. :))
Gereksiz titizlik de bu kadar laçkalık da iyi değil diye düşünüyorum başka birşey demiyorum.

Sevgiler efenim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder