4 Haziran 2011 Cumartesi

TÜRKİYE - BELÇİKA MAÇI VE GENT

Gent, Flaman bölgesinde bence Brugge'den daha güzel bir şehir. Daha önce Gent'le ilgili bir başlık açmış olmama karşın henüz o yazıyı tamamlayamadım ve büyük olasılıkla tamamlayamayacağım. Bir sonraki Gent gezisinin ardından yazarım diye düşünüyorum. Anlatılacak çok şey var çünkü Gent'le ilgili.

Bildiğiniz ya da bilmediğiniz üzere dün akşam Türkiye - Belçika maçı vardı. Brüksel'de oynandı. Uzun süre önce bilet alabilmek için pasaport bilgilerimizi Elçiliğimize yolladık. Ancak iki gün önce haber geldi biletlerle ilgili, 6 bilet gelmiş. Buradaki SHAPE üssünde yalnızca yaklaşık 45 personel çalışıyor. Daha bu personelin ailesinden bahsetmiyorum bile. Ve yalnızca 6 bilet gelmiş gele gele. Bunun üzerine evde seyrederiz ne yapalım derken Çiğdem'in Gent'te yaşayan arkadaşı Brain'dan haber geldi. Meydanda dev ekran kurulacakmış. Eh gidelim maçı orada seyredelim, değişiklik olur diye düşündük. Bu arada Gent'te çok iyi bir Türk restoranından da bahsetmişlerdi. Pide ve lahmacunu iyiymiş.

Bizde, o zaman önce yemek yiyelim sonra maç seyredelim diyerek Gök Restoran'a gittik önce. Aylar sonra pide yiyecek olmak çok çutlu etti beni. Aslında Mons'da da var Snack Istanbul ve Ali Baba Snack diye dönerci - kebapçı ama nedense gitmedik. Herkes lahmacun istedi, bende kuşbaşı-mantar-kaşar karışık pide.

Gerçekten güzel hazırlamışlardı pideyi. Daha güzellerini yedim ama aylar boyunca yemeyip bir anda bulunca insan çok mutlu oluyor. Birkaç yıl önce Brüksel'e geldiğimde Türk mahallesindeki bir pidecide (ne yazıkki adını hatırlamıyorum) yine bu karışık pideden istemiştim. Ne yalan söyleyeyim yediğim en güzel pideydi ve tabiki en fahiş fiyatlı olanı.

Pide ve lahmacunların üzerine birde çay geldi. Bu arada dışarıda Türk bayraklı arabalar dolaşıyor. Türk forması giymiş bir sürü insan var. Bir an Belçika'da değilde Türkiye'de gibi hissettim kendimi. Yemekten sonra düştük yollara, dev ekranı bulmaya :)

Yol boyunca meydana giden Türkleri takip ederek dev ekranın kurulduğu meydana geldik. Asıl kalabalık oradaydı ve o ana kadar yoldaa hiç karşılaşmadığımız Belçika taraftarlarını orada gördük. Nedense Belçikalıların bu maçı çok önemsemedikleri izlenimine kapılmıştım meydana varana kadar. Sonradan Türk mahallesinde olmamdan dolayı böyle bir kanıya vardığımı idrak ettim.

Meydana geldikten sonra yine saf duygularla ne güzel hep beraber sakin sakin maçı seyredicez diye düşünmeye başladım. İnsanlar çoluk çocuk toplanıp gelmişlerdi. Sanırım benim bu saftirik duygularımın kaynağıda bu oldu.

 Maç başlamadan önce İstiklal Marşı okunurken Belçikalı taraftarların olduğu taraftan bira kutuları uçmaya başladığında anladım hiç de dostça bir ortam olmadığını.











Belçika tarafından gelen ilk golden sonra, Belçika taraftarları bira kutularıyla saldırmaya başladılar. Ve ne yazık ki hoş olmayan olaylar başladı. Polisin yeterli olmadığını düşündüğüm müdahelesi olayları durduramadı ve sonunda çevik kuvvet (şekilleri bizimkilere benziyordu) geldi. İki tarafın oratsı açıldı. Ne yazıkki hoş olmadı. Maç bitti ama olaylar bitmedi. Brain'ın Belçikalı arkadaşları da durumdan son derece rahatsız olmuşlar ve Twitterdan atılan mesajları söyledi. Mesajlarda Gent olay çıktığını yazmışlar ve bunu üzerine her iki ülkeninde taraftarı Gent'te toplanmaya başlamış.

Bizim Gent'te bulunduğumuz süre içerisinde sirenler hiç susmadı. Umarız daha ciddi olaylar olmamıştır. Keşke daha eğlenceli olabilseydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder