7 Haziran 2011 Salı

SHIRO

Sevgili kedim Shiro,

§ Buraya geldiğimiz ilk günlerde çözülmesi için çıkardığım kıymanın elim kadar parçasını bana çaktırmadan yutmayı başarıp, sonrada midesi çiğ etten rahatsız olduğu için ortalığa kusarak "Allahım hayvanın içi çıkıyor napıcam ben şimdi" diye beni baygınlıklara gark etmesine mi,

§ Bu eve alıştıktan kısa bir süre sonra duvarlardan sekerek koşmasından dolayı duvarlardaki tırnak izlerine mi,

§ Kıpır ile oynarken şakayı kakaya döndürüp, üzerine Kıpır'dan bir temiz sopa yiyip sonra o sopayı başkası yemiş gibi çaktırmamaya çalışmasına mı, (yediği en son sopadan sonra burnunda façası var)

§ Her sabah Kıpırla birlikte acıktıklarında, ring hattına çevirdikleri kalorifer - gardrop - yatak üçgeninde üzerime atlayarak beni uyandırmaya çalışmasına mı,

§ Yatılı misafir geldiğinde kapısına dikilip, içerideki insanı delirtecek şekilde kapıyı tırmalayarak kapıyı açtırmasına mı,

§ Geçen hafta dilimlenmiş bir sosisi her zamanki gibi çaktırmadan yutup, biz kahvaltı ederken önce "auuv auuv auuv" diye bağırıp sonra sosis dizisini karşımıza dizmesine mi, (biliyorum biraz iğrenç oldu ama napiim)

§ Ha birde orta yere tükürmesine mi, (böyle birşeyi ilk kez bu kedicimde gördüm)

Hangi birine ne diyeyim ? Seviyorum ben bu kedi hayvanını :) Birde bunu Kıpır versiyonu var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder