14 Ağustos 2011 Pazar

SPA: BİR PAZAR KEYFİ

Eveeeet, Belçika'nın yağmurlu ve sinir bozucu havasının bitmek bilmediği şu günlerde kasvet insanın üzerine oturuveriyor. Kasveti ve kendinizi yerinizden kaldırıp birşeyler yapmazsanız bir gün daha boşa geçmiş oluyor. Bizde bugün boşa geçmesin dedik ve Spa'ya gittik.

Spa, Belçika'nın güzide bir şehri aslında ve termal su turzimi ile ünlü. "Spa" kavramının çıkış yeri. Belçika'ya geldiğimizden beri bu şehri görmeyi planlıyorduk ama hep sonbahara bırakıyorduk. Hani yaz ayları sıcak olur diye düşündüğümüzdendi aslında. Eh yaz olamadığına göre bu memlekette beklemeninde bir anlamı yoktu. Hava kapalı, sırtım tutuk, bundan daha iyi fırsat olmaz diyerek yollara düştük.

Spa, Belçika'nın güneyinde, Liege şehrine yakın. Bizim Jurbise köyünden 170 km uzaklıkta. Her zaman olduğu gibi yola çıkmadan önce internetten biraz araştırma yaptık. Hangi termal tesise gitmek gerekir, neresi iyidir gitmeden bilmekte yarar var. www.visitbelgium.com sayfasının bize önerdiği tesis "les Thermes de Spa" oldu.

Navi bizi kapının önüne kadar getirdi. Geldiğimiz yolda farkettikki bir sürü termal otel var. Hmmm... Belçika insanı haftasonları buralara kaçıyormuş demek ki...

Tesisin kapısından girdiğimizde bizi giriş ücretini ödemek için bekleyenlerin oluşturduğu harika bir sıra bekliyordu - ki saat 16.25 falandı-. Tesisin internet sayfasından bir miktar fikir edinmiştik gitmeden önce.   Çeşitli seçenekler var, bütün bir günü orada geçirebilirsiniz veya 3 saatlik giriş yapabilirsiniz. Ya da çeşitli masaj paketlerinden alabilirsiniz. Bebeğiniz var ve suya alışsın istiyorsunuz, hemen bu güzel tesise gidiyorsunuz. Falan falan... Detaylarını sayfasından bakıp öğrenebilirsiniz.

Biz 3 saatlik giriş tercihimizi kullandık. Bütün bir gün sıkıcı olurmuş gibi geldi. Tesisin fiyatları çok uygun. 3 saat için yalnızca 18€ ödüyorsunuz ve bunun karşılığında kocaman bir termal havuzdan, saunadan, hamamdan, the wood's lamp room ve the infrared light room'dan yararlanabiliyorsunuz.

18€ ödeyip jeton alıyorsunuz. Jetonunuzu atıp, geri aldığınızda süreniz başlıyor. Evet yanlış anlamadınız jetonu geri alıyoruz, lazım çünki :) Soyunma odasına gidiyorsunuz, bay-bayan karışık. "Aaaaa olur mu canım, yok artık" demeyin bunu sizden başka takan yok, emin olabilirsiniz. Kimse anadan üryan çıkmıyor kabinden dışarıya. Kabinde üstünüzü değiştirip kilitli dolaba eşyalarınızı bırakıyorsunuz. Kilitler çok enteresan. Boş dolaplarda kilit olması gereken yerde yatay duruşda bileklik bulunuyor ve geri aldığımız jetonumuzu o bilekliğin ortasına takıp çevirdiğimizde dolap açılıyor ya da kapanıyor. Sonra o bilekliği yerinden çıkarıp kolumuza takıyoruz. Adı üstünde bileklik. Üstünüzü değiştiniz, eşyalarınızı dolaba koydunuz artık çıplak ayak dolaşmaya başlıyorsunuz, terlik yasak. Duşunuzu alıp termal havuzun bulunduğu yere çıkıyorsunuz.

İki havuz var biri içeride biri dışarıda.



Suyun sıcaklığı 32°C. İçeriside, dışarısıda son derece keyifli. Tutulmuş sırtımın acısından yol boyunca 3 saat boyunca suda oturmayı planmıştım. Ama öyle olmadı tabiki. Termal havuzdan sonra saunaya gidip kendimizi haşladık. Normal zamanda bunun bir eziyet olduğunu düşünürüm aslında, ama tutulmuş sırtım söz konusu olunca keyif bile aldım. Kendimizi burada bir miktar haşladıktan sonra, bir soğuk su molası verip, hemen oradan hamama geçelim dedik. Hamamda gözgözü görmüyor, oksijen yok okaliptüs soluyorsunuz.
Bu fotoğraftaki gibi kolunu bacağını ayırmış oturan, hatta birbirinin yüzünü görebilen insan yok. Burada da okaliptüs ve buhardan bayıldıktan sonra koşarak soğuk suya gidiyorsunuz. Eh bu kadar sıcak - soğuk hırpalanmasından sonra bi gevşemek lazım. Vücut ısınızı dengelemek için infrared lambalarn olduğu "the infrared light room"a gidiyorsunuz. Şanslıysanız hemen yer buluyorsunuz, yoksa biraz bekliyorsunuz.



Güzel güzel gevşeyip, saçmalamasına yardımcı olduğunuz vücut ısınızı normale çeviriyorsunuz burada. Buradanda "the wood's lamp room"a gidip, mavi ışıklar altında negatif ionlarımızdan kurtuluyoruz. Söylendiğine göre bu odada 20 - 30 dakika kalmak, yüksek dağlarda bir güne denkmiş. 

Son bir kez daha termal havuza gittikten sonra çıktık. Çıkarken turnikeden geçebilmek için yine o meşhur jetonu kullandık. 3 saati geçirince ne oluyor? Kimse size kızmıyor neden vaktinde çıkmadın diye. Süreyi geçirdiğiniz her yarım saat için 4€ ödüyorsunuz. 

Hem tesis hem içerdeki sistem çok güzel. Ziyaret etmenizi öneririm. Ve tabiki yine tesisin internet sayfasına bakmayı ihmal etmeyin. www.thermesdespa.com
Bu arada bu tesisin şöyle bir güzelliği var, 6'da kapanmıyor. Hatta iş çıkışında davet ediyor insanları.
Belçika için özel bir durum bu :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder